20 Şubat 2017 Pazartesi

Kırk yaşında kırk şey

40 yaşına girdiğimde...
 19 ŞUBAT 2017.


40 yıldır dünyadayım, 40 yılda öğrendiğim, ha bu da böyleymiş, bu da böyle olmalı dediğim, fark ettiğim, hissettiğim, sezdiğim, hayattan anladığım farklı farklı başlıklardaki, farklı konulardaki  kırk şeyi aktarmak istedim.


Aklıma gelen ilk kırk şeyi yazdım.  

Keyifli okumalar diliyorum.


1. Yaşamak; insanları, ağaçları, toprağı, bin bir renkli çiçekleri, dört mevsimi, sabahı, geceyi ve bu sonsuzluğu temaşa etmek,  tatlısıyla, korkusuyla, umuduyla, varlığı ve yokluğu ile  hayatı yaşamak inanılmaz derecede güzel ve keyifli bir şey. 


2. Hayatta gördüğüm her şey bir mucize. Neler mi ? Dünya, yıldızlar, güneş, evren, İnsan, canlı cansız varlıklar, metabolizmalar, sistemler, matematik ve var olan her şey, hepsi birer mucize. Madde aleminde maddenin en küçük yapısını oluşturan Atomun yapısını düşünün ne kadar mucizevi ve  mükemmel.  Bu kadar mucizenin içinde en büyük  mucize sence ne derseniz İnsanlığa Rabbimizden gelen mesajları  ileten Peygamberler  ve vahiy, evet en büyük mucize de bu çünkü Alemlerin yaratıcısının rahmetinin kanıtı. İnsan hayatını ve varlığını Peygamberler tamamlıyor. Vahiy olmasa Rab katından tek söz almaya insanlığın gücü yetmezdi.


3. Ölüm hayatın sürekli yenilenmesini,  gelişmesini, tazelenmesini sağlar. 


4. Her yeni doğan gün ile  dünya ve insanlar yenilenir.


5. Boş vakit diye bir vakit yok ,boş vakit  lafı tam bir saçmalık. Örneğin, 22995 gününüz var, günleriniz hayatınıza tanımlanmış kontör gibi. Her geçen gün ömürden gidiyor, dakikaların geri dönüşü yok, o yüzden boş vakit diye bir şey yok. Bu lafı kullanmayın, zamanınızı boşa harcamayın. 


6. Her şeyin;  maddenin, canlının cansızın biz idrak edemesek te kendine göre bilinci var, kalbi var, anlayışı var, tepkisi var. Bir işe canla başla, çaba ve gayretle sarılıp başarısız olmanın sebebi ise İnşallah dememek. İnşallah dediğinizde maddeye ve manasına hatrınız geçiyor, çünkü maddenin yaratıcısına ahdi var. 


7. İnsanların nefisleri aynı mekanizmayla çalışıp aynı olaylara çoğunlukla aynı tepkiyi verse de ruhlar farklı olduğu için aynı ağaca bakan on kişi o ağacı değişik görüyor, aynı cümleyi duyan on kişinin anladığı da ayrı ayrı.


8. İnsan sonsuz istek ve fikirlerle, harıl harıl çalışan aklıyla, sonsuzluğun ortasındaki küçücük dünyaya neden geldi, dünyada ne işimiz var, insan oğlu dünyada sürgünde yada hapisdemi, dünyamızda başka bir dünyanın cenneti yada cehennemi mi ?  Bu soruların cevabını Kuran olmasa asla kesin ve net şekilde bilemezdik.


9. Sadece bilinçli ve zeki değil ayrıca en komik varlığın da insan olduğunu sanıyorum.

10. İnsanlık Hz. Adem babayla başlamış.  Ancak defalarca Allah'ın emriyle tüm ilmi ve fenni kabiliyetini sıfırlayıp nüfus olarak bir avuç kalıp medeniyet yolculuğuna yeniden başlamış olmalı. Nuh tufanı bunun bir örneği.


11.Nezaket ve edep çok önemli. Olmaz işleri oldurur, olacak işleri de oldurmaz tarafı var.


12. Mutluluk elimizdeki şeylerle yetinip şükretmekle mümkün. Elimdekiler bana yeter diyen insanlar en zengin insandır ve kimse onu aldatamaz.


13. Okula gitmeden de insan kendini çok iyi yetiştirebilir. Bilgi sadece okumakla elde edilmez. Özellikle bizim memleketimizde okula gitmek diploma almaya vesile olur. Ötesi size kalmış.


14. Zaman akarken geçmişte kalmamak lazım. 


15. Huzur dürüstlüğe bağlanmış.


16. Çok şey bilmek güzeldir ancak ömrünüzü de çok şey öğreneceğim diye boşuna harcamayın. Az ama kaliteli, işinize yarayacak az bir  bilgiyi kullanarak güzel şeyler de yapılabilir.


17. Olaylar akıp giderken insanın üstüne düşen şey tarafını seçmek. Her ne olursa olsun sonuç Allah'ın takdiri.


18.  Yüce Allah Rabbelalemin yani sadece Rabbelmüslimin değil. O yüzden çalışan ve çalışmayan, bilen ve bilmeyen arasında imkanlar ve zenginlik el değiştiriyor. Sadece Müslüman olmak, dürüst olmak, haktan yana olmak, haklı olmak galip gelmek için yeterli olmuyor.


19. Para kazanmak için çok çalışmak mühim değil. Önemli olan çokça ticaret.


20. Bu devirde her şeyi bulmak mümkün. Zor bulunan  dürüst dost, arkadaş. Bulduğunuz dürüst insanların kıymetini bilin.


21. Siyaset insanların arasını bozmamalı. Siyasi fikri ve düşüncesi ne olursa olsun dürüst ve samimi insanları sevin. 


22. Sevmeye ve sevilmeye insanın ekmek-su-hava kadar ihtiyacı vardır.


23. İçinizdeki şeyi yapın. Tavuk mu beslemek istiyorsunuz, domates mi yetiştirmek istiyorsunuz, resim mi yapmak istiyorsunuz? Yapın. Daha önemli gördüğünüz ve içinizden gelen şeyleri yapmanıza engel olan işler, sizi ruhunuzdan gelen dürtüleri yerine getirmek kadar  mutlu etmez.


24.  İnsanları aldatan çağın yalancı peygamberi '' Televizyon ''. İnsanları kendi özgür iradeleriyle düşünmekten ve karar vermekten alıkoyuyor. İnsan tembelliği seviyor,düşünmek ve gerçeği öğrenmek  için araştırıp beyninin enerji ve zaman harcamasını istemiyor onun yerine televizyondan duyduklarını kabulleniyor. Başkaları düşünmüş, söylüyor işte. Bu kadar insan doğru diyorsa doğrudur diyor.


25. Vücutta ayak parmak ucundaki hücreyle beyin hücresi arasında nasıl bir bağlantı var ise dünyanın her yerindeki insanlar arasında da benzer şekilde bağlantı var. Bunu şimdilik keşfedip ispatlayamadık. Yani Çin'deki,Brezilya'daki ile Brezilya'daki Yemen'dekiyle, Yemen'deki Türkiye'dekiyle, tüm insanlık  birbirine görünmez bağlarla bağlı. Tüm dünyadaki her bir insanın diğerleri ile görünmez bağları var.  İnsanların mutluluğu o yüzden bireysel veya milli olarak asla gerçekleşmez.Tüm dünyadaki insanlar mutlu olursa sizde gerçek mutluluğu o zaman yakalayabilirsiniz. Ayağına diken batmış, ellerinde diken yok diye insan keyifli olmaz. İnsanlık  ayrı ayrı milletlerden, kabilelerden oluşan tek vücut gibi. İnsanların insanlarla olan birinci derece bağından sonra ikinci derece bağı hayvanlarla, üçüncü derece bağı bitkilerle.


26. Mikrobundan balinasına kadar her türlü canlılığı  birimselleştirip değer versek ve hepsini toplayabilsek çıkan sonuç  belli bir sabit değere eşit olabilir. Bu ne demek? Eşitliğin bir tarafında tüm canlılar var, diğer tarafında ise belli bir sabit değer. ( a+b+c+d+e+f+g+.....= 1 )Yani soldaki a canlısının türü azalıyor veya kayboluyorsa  diğerinde artış oluyor, ancak toplam değer hep o sabit değere eşit kalıyor.


27. Akıl en çok kendini beğenir, diğer akılları göremeyecek kadar kördür. Bu durum gençlikte pik noktasındadır. Olgunlaşma diğer akıllardan faydalanmanın başladığı yerdedir.


28. Az şeyle çok şey yapabilen, kaynakları en üst verimlilikle kullanıp çevreye, eşyaya, varlığa en az zararı verip, en alt seviyede atık üreten insanı yetiştirmek için çabalamalıyız. 


29. İnsan sadece iyilik üzere yaratılmamıştır. Bir yanıyla kötülük abidesidir ve bu yaratılışının ona sunduğu geniş hareket sınırlarının içindedir. Kötülük yerine iyilik insanın tercihidir. Yani yaratılıştan iyi yaratılmış diye bir şey  yoktur. 


30. Affetmek, yardım etmek, karşılıksız vermek, acımak, fedakarlık yapmak, kendi hakkına düşen şeyden vaz geçebilmek insanın doğasında vardır. Bu meziyetler ve ruh halleri tüm insanların fıtratında mevcuttur, kapitalizm ise almadan vermeyi, karşılıksız vermeyi kabul etmez. Bu nedenle kapitalizm insanı mutlu edemez, eninde sonunda yok olmaya mahkumdur. 


31. İnsan doğuşunda yani bebekken sıfır sorumlulukla ve sonsuz özgürlükle doğar. Büyüdükçe özgürlüğü azalır, her geçen gün sorumluluğu artar. O yüzden her insanın çocukluğu özlenen, mutlu anılarla doludur. 


32. Zamanla aynı toplum içindeki insanların fikirleri ve bakış açıları da aynılaşır. İşletme körlüğü denen şeydeki gibi. Değişik, çarpıcı bakış açısı azalır. Bu sebeple her yıl yeni göçmen alan ülkeler daha fazla gelişmiştir. Bizimde ülke olarak her yıl eğitimli göçmen almamız şart. Bunu yaparsak çok kısa sürede büyük mesafeler kat edebiliriz.


33. Çocuklar anne babalarına aittir ancak sadece anne-babasına ait değildir. Onların sorumluluğu topluma da aittir. Hiç biri yokluk çekmemeli.


34. Dürüstlük kadar büyük bir servet yoktur. Dürüstlük aynı zamanda cesaret ve babayiğitlik işidir. Dürüst görünen değil gerçek manada dürüst insan bu yüzden azdır.


35. Türk milleti milli ruh olarak adalet ve merhamet üzere olduğu için dünyanın merkezinde yaşıyor.


36. Duanın gücü var. Boş, değersiz ve anlamsız değil. Kıymetini bilmek gerek. Örneğin, Cumhurbaşkanı sizin gibi etten kemikten insan, onun huzuruna çıkamıyorsunuz. Dua ederken alemlerin rabbinin huzuruna çıkabiliyorsunuz.


37. Ölüp gidince herkese aynı şey sorulmayacak. Bu dünyada sahip olduğumuz akıl, bilgi, ilim, servet, makam ve sorumluluk gibi kriterler üzerinden ayrı ayrı değerlendirileceğiz.


38.  Olduğumuz gibi olsak yani olduğumuz hal üzere davransak gerçek mükemmellik ve denge noktamızın da aslında orası olduğunu göreceğiz.
 

39. 2+2=4 bu sadece matematikte geçerli.

40. Terbiyesizliğin en büyüğü uyanıklık diye tabir edilen şekle dönüşmüş durumda. Dininde bize emri güzel ahlaklı olmak, insanlığın gereği de güzel ahlaklı birey olmaktır. Terbiyesizliklerden kaçınarak, dünyadaki en ince çizginin toprak olduğunu ve o çizginin altı bulunduğunu da hatırımızdan çıkarmayarak hareket etsek daha güzel bir dünyada hep birlikte yaşarız.


Mustafa ÇİMEN
 19 ŞUBAT 2017
 TALAS KAYSERİ