21 Aralık 2013 Cumartesi

Fethullah Gülen’in Tarihi Bedduası’na Yanıt.


İtalik olarak yazılan sözler (Fethullah Gülen'e), koyu olup ( parantez) içinde olanlar bana aittir.

(Hırsızı, soyguncuyu, rüşvetçiyi savunmak  ahlaki ve İslami anlayışımın dışında, benden uzak bir iştir. Allah da, Devlet de onların cezasını versin. 
Ancak ; Fethullah Gülen'den hiç duymadığım temenniler içeren bedduayı duydum. Bu bedduaları ; Müslümanlara akıl almaz işkenceler yapan gavurlar için, İslam ülkelerini işgal eden Kapitalistler için etmemişti. Ülkemizi yıllarca soyan faiz lobileri için de etmemişti. Bu beddua neyin hırsı ?
Fethullah Gülen'i İslam önderi ''sanarak'' seven hizmet hareketinin içindeki kardeşlerimi bu yazının dışında tutuyorum. )

Ben bizi de onların içinde görerek diyorum ( 17 Aralık Operasyonu diye isimlendirilen,
hükumetin emri olmadan ve bilgisi dışında,  başka mihraklardan emir alarak  hareket ettikleri iddia edilen, sonrasında görev yeri değiştirilen memurları kast ediyor.)

Dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa. ( Bahsettiği kişilerin çabaları, Türk milletinin çıkarı için değildir. Dinin ruhuna aykırıdır. )

Yaptıkları şey Kuran'ın  temel disiplinlerine aykırıysa. ( Yaptıkları Kuran’ın temel disiplinine aykırıdır. 17 Aralık operasyonun yapılış şeklinden de anlaşılacağı üzere hırsız ve soygunculara karşı yapılmış  değildir. Seçimle iş başına gelen  Hükumeti  karalamaya, küçültmeye, gözden düşürüp yok etmeye yöneliktir. )

Sünneti sahiye’ye aykırıysa. (  Sünneti sahiye’yi ağzına alma, ÇARPILACAKSIN.  Sünneti sahiye’ye en büyük ihaneti sen yaptın. Peygamber'in Sünnetinde Papanın huzurunda el  bağlamak var mı ?  Peygamber Sünnetinde Papaya biat etmek, anlaşmalar yapmak var mı ? )

İslamın Hukuku’na aykırıysa.  ( İslam hukuku ; İslam milletinin hakkını gözetir, Ümmeti İslam'ın yeraltı ve yerüstü kaynaklarını  sahiplerine teslim eder. Kaleyi içeriden çökertmeyi ve kafirlere teslim etmeyi esas almaz. )

Modern Hukuka  aykırıysa. ( Modern hukuk,  hükumete istediği kişiyi görevden alma ve görev yeri değiştirme yetkisi vermiştir. Memurlara hükumetin arkasından iş çevirme yetkisi vermemiştir. )

Demokratik telakkilere aykırıysa. ( Siyaseti polis ve savcı yapmaz. Siyasetçiler yapar. Yurt içi ve dışında hazır bekleyen kan emici  işbirlikçilere fırsat vermek için çalışmak, hiçbir devlet memurunun  haddi değildir. Demokratik telakkilere aykırıdır. Ortada ; iftira, komplo, arkalarından iş çevirme gibi bir durum vardır. )

Allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın. (Allah cümle Müminleri yüceltsin, Müslümanların zararı için çalışanları yerin dibine batırsın. )

Evlerine ateş salsın. (Gelişen bu olaylar Rabbim'in lütfüdür, pek çok insan senin gerçek yüzünü bu vesile ile görmüş oldu.  Islama hizmet ettiğini sanarak sana ve Abd’ye hizmet edenlere hidayet diliyorum. Bas bas bağırman ve hiç görmediğimiz el kol hareketlerin, bahsettiğin ateşi Allah'ın senin kalbine saldığını gösteriyor. Şeriki bulunmayan o Tek Rabbe şükürler olsun )

Yuvalarını başlarına yıksın . ( Bizim büyük yuvamız, Misakı Milli sınırlarına henüz ulaşamamış Türkiye'mizdir.  Senin yuvan nere? ABD mi? Hakkında hiçbir tutuklama kararı yokken neden dönüp gelmedin? Yoksa, senin yuvan Mavimarmara olayında otoriteye karşı çıkmayın derken kast ettiğin İsrail mi ? Yada 1400 yıllık İslam çizgisinin dışına taşarak anlaştığın Roma mı, Allah Müminler'in yuvalarını korusun. )

Ama öyle değilse;

 Hırsızı görmeyen, hırsızı yakalayanın üzerine gidenler. ( Hırsız mutlaka hesap verir. Bu ülke,  emperyalist-siyonist kuvvetlere itaat edenlerin yönettiği eski Türkiye değil.  Cumhuriyet tarihinde hırsızlık ve yolsuzlukla bu hükümet kadar mücadele eden olmadı. )

 Cinayeti görmeyip de masum adamlara cürüm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar. ( Faili meçhul cinayetler tarihi geride kalmıştı . Senin şimdi ağzından  kaçırdığın ''Cinayet''  sözünden anladığım,  cinayetlerin kapısını  yeniden açılacak. )

Allah onların evlerine ateşler salsın, ( Allah bu millete hizmet edenlerin evlerini Cennet bahçesi yapsın.)

Yuvalarını yıksın. ( Allah onlara Adn Cennetlerinden saraylar versin. )

Birliklerini bozsun. ( Tek dişi kalmış canavarın en çok korktuğu şey bu ''Birlik'' olayı biliyoruz. Ebette birlik olacağız. Önce ülkemizde sonra tüm Dünyada, Ümmeti Muhammed'in birliğini yeniden tesis edeceğiz )

Duygularını sinelerinde bıraksın. ( Yok, senin hırsın kendi içinde patlamış. Bas bas bağırıyorsun. Bu çığlıkları Gazzede ölen Müslümanlar için atsaydın ya. Bu yürek yangını ile haykırışı, Mısırda seçilmiş Müslümanlar darbeyle devrilirken, meydanlarda insanlar tanklarla çiğnenirken yapsaydın ya. Bu yakarışları, Irak işgal edilirken yapsaydın ya. Bu gözyaşlarını Suriye de katledilen kardeşlerimiz için akıtsaydın ya. Yok yapamazsın, tiyatroculuk yeteneğini Müslüman halkların çıkarları söz konusu olunca kullanmazsın.)

Önlerini kessin. ( Allah Muhammed ümmetine hizmet edenlerin önlerini açsın.  Allah'ın da bir tuzağı vardır, o tuzağa kafirler ve uşakları düşsün. )



Bi şey olmaya izin vermesin. ( Bi şey değil çok şey olacağız, kork ve uykuların kaçsın. Milleti İslam ayağa kalkıyor, İslam ümmetleri birleşiyor. Abd ve İsrail çıkarlarına hizmet edilmeyecek. El ele tutuştuğun Papayla baş başa ver, nere de yanlış yaptınız düşün.  Kaybedeceksiniz. )

(Arapça olarak duasına eklediği ve arkasında ağlaşarak amin diyenlerin iştirak ettiği kısımda ise ; hezimet, iç savaş, parçalanma ve kaos diliyor. Türkçesi aşağıda ki gibidir. Bir Müslüman, değil Müslümana, gayrimüslime  bu bedduayı edebilir mi ? Hizmet hareketine gönül veren kardeşlerim sizlerin ve sonra herkesin; insaf, izan, vicdan ve  takdirinize bırakıyorum.)


Allahım onları hezimete uğrat! - Onları sars! Birliklerini boz! Onları paramparça et! Onları birbirlerine musallat et! Onlara karşı bize yardım et! Onları birbirlerine kırdırOnlara karşı bize yardım et! Güçlerini birbirlerine karşı kullandır! Onlara karşı bize yardım et! Ey merhametlilerin en merhametlisi! Zatın hakkı için, Sıfatların hakkı için, Esma-i Hüsna'n hakkı için, İsmi Azam'ının hakkı ve hürmeti için, Efendimiz Hazret-i Muhammed'in hakkı için, katında şefaat yetkisi bulunanların hakkı ve hürmeti için, ey Ekram ve Celal Sahibi!


( Şunu da  hatırlamakta yarar var. Peygamber efendimiz ; Mekke döneminde İslâmı tebliğ etmek üzere Tâif'e gittiğinde, orada kötü bir davranışla karşı karşıya kalmış; dönüşte taş yağmuruna tutulmuş, mübarek ayakları kanlar içerisinde kalmıştı. O sırada Allah tarafından kendisine "Onlar aleyhinde yapacağı bedduanın kabul edileceği, dilerse onları helâk edeceği"bildirilmiş, fakat  Efendimiz (s.a.s) "Hayır, belki bunların sulbünden sana ibadet edecek çocuklar doğar, yâ Rabbi!.." demiş ve Beddua etmemişti. Bedduaya Peygamber sünneti içinde rastlayamazsınız. )

(Gayri İslami ve Gayri Muhammedi olan bu bedduayı olduğu gibi kendine iade ediyorum. Sıratı Müstakim dışı odaklar, Türkiye'de  Müslüman-Müslüman çatışması başlatma çabasındalar. Mesele Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Bağımsızlığı elinden alınmaya çalışan Türkiye meselesidir . Türk milleti bu oyunlara gelmez, tuzak kuranlar  tuzaklarına kendileri düşecek.  )


Mustafa ÇİMEN
21/12/2013


Hiç yorum yok: