BENLİ ZALA'NIN HİKAYESİ
**Benli Zala'nın Hikayesi**
Bu hikaye,( 1914 Seferberliği öncesinde,) 1920'den önce
yaşanmış gerçek bir olaydır. Hikayeyi anlatan kişi, Zopulu Fındık olarak
bilinen, Tapan'ın Koğukçınar köyünden Sarı Mustafa'nın annesi olan yaşlı bir
kadındır. Bu kadın, çok yaşlı ölmüş. Youtube’de Fraktin kanalına Benli Zala yazarsanız bu hikayeyi dinleme
şansı da bulabilirsiniz. Orada anlatan burada benim yazdıklarımdan daha güzel
ve duygulu anlatıyor, dinlerken gözlerim doldu ve bende yazma gereği hissettim.
Yazılı aramalarda da çıkması lazım. Dinmeyen bir acı ki hala Tapan’da kızlara
Zala ismi konuyor.
Benli Zala, üç kız kardeşten biriymiş. Diğer kız
kardeşlerinin isimleri Esme ve Hüsne'ymiş. Zala, kız kardeşleri arasında en
güzeli imiş. Gözünün önünde bir "beni" varmış, yanağının üstünde. Bu
yüzden ona Benli Zala derlermiş.
Benli Zala o kadar güzelmiş ki, Tapan'ın yedi muhtarlığının
gençleri Benli Zala'ya müşteri olmuş, onu almak için birbirleriyle yarışmışlar.
Ancak Zala, "Ben bu köyden birini alırsam, millet hep birbirini kırar,
benim için birbirlerine düşman olurlar." demiş ve uzak bir yerden,
Kozan'ın Karaveliler köyünden birine nişanlanmış.
Tapan'ın gençleri, Zala'nın nişanlandığını öğrenince, onun
nişanlısını öldürmüşler. Zala, kız kardeşleri ve annesi ile birlikte
nişanlısının yas yerine gitmişler. Geri dönerken pusu kurmuşlar ancak Zala'yı kaçıramamışlar.
Benli Zala Tapan’ın
Kirez yaylasında yaşıyormuş. Tapanlılar bir yıl Hovdu'yu diğer yıl Kirez yaylasını ekerlermiş. İlerleyen
günlerden bir gün "Malınız bölündü." Diye haber gelmiş Zalanın evine,
Zala da mal Hovdu’ya inmasin ekinleri yayılmasın diye malı toplamaya gitmiş. Zalayı
yakalayanlar yada yakalayan Zala’yı tutumuş ve sürüye sürüye Hovdu'ya
indirilmiş. Hovdu'ya indirmelerinin amacı, ekin salağı olduğu için oraya
kimsenin gelmeyeceğini bilmeleriymiş. Maksat Zala'yı
orada öldürmekmiş.
Zala, Hovdu'da zor ölümle öldürülmüş ve Ağa’nın oluğu denen
oluğun altında ardıç ağacına asılmış.
15-20 gün sonra, bir adam eşek aramaya giderken, Ağanın oluğunun alt tarafında
bir ardıç ağacına asılı olan Zala'nın çürümüş ve kokmuş cesedini bulmuş. Bulan
adamın eşeği kaybolmuş, eşek milletin ekinini yayılır diye adam Eşek aramak
için Hovduya gitmiş. Adam Zala’yı görünce eşek aramayı bırakıp koşarak köye gelmiş ve Zala'nın asılı halde
bulunduğunu söylemiş. Köyden emmi dayı toplanmış, Ağanın oluğuna varmışlar ama
Zala'yı indirememişler. Çok çürümüş ve kokuyormuş.
O zamanlar Matar Osman adında bir adam varmış. O da Zala'ya
müşteri olmuş, ancak onu alamamış. Matar Osman, "Ben Zala'yı kurda kuşa
yem etmem. Ben de zamanında ona müşteri oldum ama alamadım, Zala'yı indirip ben
gömeceğim." demiş. Zala'yı indirmiş, dıştan kefenlemiş ve Hovdu
mezarlığına gömmüş. Bir hafta sonra Matar Osman da ölmüş ve Zala'nın yanına
gömülmüş.
O zamanlar Cerahların Garı derler bir Garı varmış o genç ve
delikanlı bir kızmış. O kadın, Benli Zala'nın ağıdını yakmış. Zopulu Fındık ise
Cerrahların Garı’nın görümcesiymiş.
Tapan'da o zamandan sonra, nerede bir kız çocuğu olsa adını
Zala koymuşlar.
**Benli Zala'nın Ağıdı**
EVLERİNİN ÖNÜ KUYU
KUYUDAN ALIRLAR SUYU
BENLİ ZALAYI ASMIŞLAR
UYU ZALA BACIM UYU
ANANINAN BACIN GELDİ
UYU ZALA BACIM UYU
ASMACA KOVUYA GARŞI
İÇİNDE DE DEMLİ ÇARŞI
BENLİ ZALAYI ASMIŞLAR
DOSTA DÜŞMANA KARAŞI
HALİL AĞA BİLAL AĞA
BAYKUŞ KONMUŞ HARAP BAĞA
BENLİ ZALAYI ASMIŞLAR
VİRAN OLSUN HOVDU DAĞA
HOVDU DELLER YÜKSEK YAYLA
BEN DAHA GÖRMEDİM BÖYLE
BENLİ ZALAYI ASANLARI
GARA ARDIÇ GEL SEN SÖYLE
ZABAHINAN ORA VARDIM
GONAĞIN ELİME ALDIM
ÇOK AĞLAMA GELİN BACI
ARDICIN DALINDA BULDUM
BENLİ ZALANIN GARA GAŞI
TEVİR TEVİR BAĞLAR BAŞI
BENLİ ZALAYI ASMIŞLAR
DİNMEZ GÖZLERİMİN YAŞI