25 Mart 2019 Pazartesi

31 Marta Doğru


Yükselen Şan Şeref Hissi

Bir milleti ele alırken şan şeref hissini göz ardı edemezsiniz.  Aziz milletin ferdi olma şanını, şerefini hisseden insanlar  daha mutlu bir hayat sürer. Diğer yandan milletin geleceği ipotek altına alınmaktan, diğer medeniyetlere hayran kalmaktan kurtulmuş olur.
Günümüzde yürütülen etkili siyasetle, içeride ve dışarıda adalet, hak- hukuk için verilen etkin mücadeleler neticesinde etnik kimliği fark etmeksizin  insanlar, ben Türk milletinin ferdiyim derken göğsü kabarır, başı dikleşir, anlının akı ile haykırır olmuşlardır.
Geçtiğimiz yıllarda ise  ; fakirlik, cehalet ve her fırsatta devlet eliyle sistematik olarak ezim ezim ezilmiş olmanın verdiği yılgınlık yanında uluslar arası başarısızlıklar yüzünden  Türküm derken bir eziklik ve yenilmişlik hissi yükleniyordu omuzlara.
Biz Türk olmanın ne olduğunu, ne olmadığını kılcal damarlarımızda usul usul yeniden hissetmeye başlarken bu esnada her fırsatta haykırdığımız bir gerçekle geçtiğimiz 18 Mart 2019 günü Yeni Zelanda ‘da yüzleştik.
Sapkın katil silahının üstüne ‘’Türk yiyici’’ yazıyor, Ayasofya’dan, İstanbul’dan,  Avrupa yakasından bahsediyor,  minareleri yıkıp İstanbul'u Konstantinopolis yapma hayalini vurgulayan beyanname yayınlıyor, sonrasında terör eylemine girişiyordu. Haçlı terörist camiye dalıp, silahsız, anlı secdede 50 Müslümanı katlediyordu. Katliamı oyun oynar gibi yapıyor, kayıt altına alırken diğer haçlı teröristlere adeta bunu yapmanın ne kadar kolay olduğunu göstermek istiyordu.
Bu olaydan sonra Yeni Zelanda başbakanı hanımefendinin ve taziyeye gelenlerin duruşu  her Hıristiyanın Müslümanlara karşı aynı hasma ne duyguları taşımadığının fotoğrafıydı.
Teröristin ülkemizden 17000 km uzakta yaptığı bu eylemde ölenler Müslümanlardı. Haçlı katil, Müslümanlar nezdinde kendi zihin dünyasında Türkleri öldürüyordu.
Bu terör vakıasından sonra; Türk kelimesine yüklenen iki anlamından bahsetmek mümkündür. Türk bir kavmin ismi olduğu gibi diğer yönü ile Müslüman demektir. Bosnalılar top yekun Müslüman olduklarında Avrupalılar Boşnaklar Türk oldu demişlerdi.
Çağımızın ünlü şair ve düşünürü İsmet Özel ‘’ Kafire karşı savaşmayı göze alan Müslümana Türk denir’’ derken, Türk'e yüklenen anlamın özetini yapıyordu.
Günümüzde bilinçli şekilde, milli şuurun yeniden oluşmasına, sinelerde yükselen şan şeref duygusuna tahammül edemeyenlerin top yekun saldırısını her alanda görmek mümkündür.  Bu bilinçli bir saldırıdır. Türklüğe karşı, milli duruşa, milli uyanışa, öze dönüşe karşı çıkan bazı insanların yanılgı içinde olduklarını düşünmek, siyasi düşünceleri bu şekilde demek saflık olur.
Müslüman kisvesine bürünüp milleti Fetö gibi aldatanların bir kısmı artık kendilerini açığa düşürmüşlerdir.  Atatürk’ün arkasına saklananlar, millet için siyaset yapar gibi görünenler, milli değerlerin düşmanı olduklarını terör örgütleri ile iş birliği yaparak  göstermişlerdir.
Kürt kökenli vatandaşlarımızı kullanmak isteyenler, tek kelime Kürtçe bilmemelerine rağmen Kürtler için siyaset yaptıklarını söylerken artık itibarlarını kaybetmişlerdir.  Doğu ve Güneydoğu’da yatırımlara, hava alanlarına, fabrika ve okullara karşı çıkıp yakanların Kürt diye bir problemlerinin olmadığı, asıl dertlerinin başka şeyler olduğu gün gibi meydana çıkmıştır.
Kimlikleri, renkleri, siyasi görünümleri, duruşları ayrı gibi görünüyor olsa da hepsinin saldırdığı şey millileşen zihinler, kendine güvenen, istiklal marşının söylediği gibi ‘’ Korkmayan’’ insanlar, eğitim aldıkça tarihini merak etmeye başlayan kitleler. Zenginleşen halktır.
Yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Abd bu düzende ağır dış borcu nedeni ile Siyonistlerin emrinde hareket eden,  adaleti umursamayan, kaba kuvvet ve askeri güçle hak hukuk tanımaz şekilde istediği gibi at oynatacağını sanan,  güvenilmez bir ortak ülke portresi çizmekte, müttefiklerini kendinden soğutmakta, dünya insanlarının hafızasına Holywoodla kazımaya çalıştığı adil ülke imajını alt üst etmektedir.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve  Mısır,  İsrail devletinin kuklası konumuna düşmüş, gerek Arap dünyasında, gerek dünya Müslümanları nezdinde rezil olmuştur.
Türkiyeyi çok güzel parlak bir geleceğin beklediği, doğru siyasetle, milli duruşla, toplumsal dayanışma ve sabırla varacağımız aşikar olduğunu söyleyebilirim.
Atalarımızın dediği gibi insanların ve devletlerin sözlerine değil icraatlarına bakarak kanaat sahibi olmamız, oy kullanırken de bu kriteri esas olmamız zaruridir..

Mustafa ÇİMEN
25/3/19

Hiç yorum yok: