Ey insanlar!
Çoğunuzun umurunda olmayacak biliyorum.
Mezbahada görevli, sizler tüberkülozlu et yemeyin diye çabalayan bir Veteriner hekim, kesimhanede, görevi başında öldürüldü.
Sizler rahat edin, gene tüberkülozlu et yemeyin, amenna.
Ancak bu kadar da rahat olmayın.
Sizler, bizler rahat edelim diye dün de benzer bir olay oldu. Kesinleşmiş mahkumiyeti olan azılı hırsızı kovalarken bir polisimiz de şehit olmuştu. Hırsız, polis memurunun başına kaldırım taşı ile vurarak polisimizi şehit etti.
Evvelki gün hastanede babası ölen hasta sahibi doktoru bıçakladı.
Geçen hafta Hasta almaya gelen ambulansta sağlık memurları geciktiniz diye darp edildi....
Vatanımızı bölmeye çalışan teröristlere karşı mücadele ederken son 1 haftada 3 askerimiz şehit oldu. Neden? Siz biz rahat edelim diye.
Hangisini sayayım?
Siz biz rahat edelim etmesine ama bu olaylar etimize değimce canımız yanmasın.
Elimizden ne gelir ki?
Elimizden gelen bu olaylar olduğunda sessiz kalmamak olabilir, twıttırdan, faceden, instagramdan tepkinizi gösterebiliriz.
En güzeli, en yerinde olanıda seçim vakti kapı kapı dolaşıp oy isteyen yavşak tabiatlı siyasetçiler karşınıza geldiklerinde yüzlerine tüküre bilirsiniz. Neden suçluları ön kapıdan hapsaneye tıkıp arka kapıdan serbest bırakan yasaları düzeltmediniz? diye sorabilirsiniz. A Partsi, B partisi demiyorum hepsi aynı tabiyatsız menfaatperestlerle dolu.
5 senedir, 15 senedir mecliste benim vekilim olarak görev yaptın neden biz rahat edelim diye çalışan bu insanları koruyacak yasa çıkarmadın be hey dürzü diyebilirsin. Yüzlerine tükürememekte, böyle açık açık diyememek de var biliyorum, ama aynı manada bir cümleyi daha yumuşak kelimelerle boğazımıza düğümlene düğümlene de kurabiliriz.
Zor mu?
Bana değmeyen yılan bin yaşasın diyorsan zor, sende bozuksun.
27.4.22
Mustafa Çimen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder