6 Ağustos 2013 Salı

Bir tek yasayla geleceği güvence altına alın

Türk milletinin demokrasi çerçevesinde gelişmesi ve  modern  devlet kurabilmesi  için gerekli ve yerine getirilmemiş bazı zorunlulukları  var.

Güçlü Türkiyeyi içlerine sindiremeyen, Türk halkını, İslamı hor ve hakir görüp  MİLLİ MANEVİ ŞUURLA hareket etmek yerine dışarıdan aldıkları talimatlar çerçevesinde Türk milletinin kötülüğü için hareket eden kişilerin varlığı hiç kimse tarafından inkar edilemeyecek bir gerçek.

Öylesine ki ; özellikle sermaye çevrelerinde, maddi gücü ellerinde tutan iş adamları içinde, üst  rütbelerde görev yaparak orduyu yönlendirme  hakkına sahip komutanlar arasında, Yargıtay ve Danıştay gibi kurumlarda, Anayasa mahkemesi gibi yüksek mahkemelerde, Üniversite ve Yüksek Öğretim kademeleri de dahil olmak üzere köşe başı  makamlarda  bu tip kişilerin var olduğunu duymak bizleri derin düşüncelere sevk ediyor. 

Bu kişilerin görevi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin; özgür, tam bağımsız bir devlet olmasına engel olmak, Türkiyeyi hem ekonomik hemde siyasi olarak diğer bir devletin,  özellikle Amerika ve Amerikanın sahibi İsrail gibi devletlerin hizmetinde, güdüm ve yönetiminde tutmaktır. 

Bu çevreler ve işbirlikçi uzantıları ; DARBE yapar, ekonomik kriz çıkarır, başbakanları asar, suikast düzenler, bu milletin zararına ne kadar iş varsa hepsini yapar da yapar...İnsan hakları ve insan onurundan bahsederler, bahisleri, katilin silahını sardığı gazete kağıdı kadar  aldatmaya yöneliktir. Halkına hizmet etmek için çırpınan Siyasetçileri gözlerinin yaşına bakmadan katlederler. Olmazsa darbeyle milleti ezer zulüm yaparlar. Türk milletinin milli kimliğini yok etmek, yozlaştırmak, başkalaştırmak, dinsizleştirmek için her kulvardan saldırırlar. Televizyonu kullanırlar. Toplumsal çapta büyük sosyolojik tiyatrolar kurarlar.  Ekonomiyi kullanırlar.  Dizileri, sinema sanatını kullanırlar. Üniversiteleri kullanırlar. Hedeflerine ulaşmak için her şey MÜBAHTIR. Bunların bir kısım uzantısı da din adamı kisvesi altında kendi medyalarınca topluma benimsetilmiş olduğundan dini bile kullanırlar.

Bu yahudi uzantısı siyonist uşakları en çok orduya güvenir. Olaylar bütün çabalarına rağmen farklı geliştiğinde, her şeye rağmen kontrolü kaybettiklerinde,  orduyu devreye sokar darbe ile her şeyi yerle bir eder, tekrar iplerini ellerine alırlar.

Bu noktada, benimde aklıma yatan ve darbeyi ebediyen yok edecek fikri olanlar var. Askerliğimi Asteğmen olarak yaptığım sırada, Adanalı bir er'le sohbetimiz sırasında duymuş ve çok beğenmiştim bu fikri. Babasıyla aralarında geçen konuşma ve babasının emrini anlatmıştı. Babasının '' Eğer ordu darbe yapar da , sen en üst komutanı vurmazsan hakkım sana haram olsun''dediğini aktarmıştı. Babasının öğüdü çok büyük bir öğüttü...

Bu isteği yasalaştırmak gerekir diye düşünüyorum.

Şakası  bile onları sindirmeye yeterken böyle bir yasanın çıkarılması Türkiye Cumhuriyetinin bekasını ilelebet sağlayacak ve Türkiye'yi dünyanın en modern demokrasisi, en kuvvetli ekonomisi yapacaktır. Darbeyi tarihin tozlu raflarına gömecektir. 

Mustafa ÇİMEN
KAYSERİ 6/8/2013

Hiç yorum yok: