Bizlerin üniversite sınavına girmesinin üstünden 25 yıl geçmiş. Bizim zamanımızda öss, öys vardı ve sınava 900 bin girmiştik. Benim içinde çok bunaltıcı inanılmaz stresli ve unutulmaz olaydı. Her üniversite sınavında aynı bunalımı ve duyguları hissediyorum. Yıllar geçti, hatta o yıllarda Mesut Yılmaz, Tansu Çiller iktidar mücadelesi vardı ve Tansu hanım üniversite sınavını kaldıracağını söylemişti.
Türkiye eğitim sistemini hala düzeltmedi.
Eğitim konudunda ülke olarak siyasetçisinden akademisyenine kadar oturup düşünmesi gereken kesim mevcut sistemin revizyonunu ve yeni fakülteler açmayı çıkış olarak görüyor.
Orta okuldan sonra meslek okullarını devreye sokamıyoruz. Sanayide ustaların yanında suriyeli çıraklar çalışıyor. Kuaförlerin, berberlerin yanında asistanları yok. Diğer meslek dallarını da düşünün. Aklınıza gelen her meslek dalının okulu olmalı. Tesisatçılık, boyacılık, sıvacılık, ayakkabıcılık, lastikçilik,asansörcülük,klimacılık,kasiyercilik,camcılık, anahtarcılık ve şu an buraya sığdıramayacağım, aklıma gelmeyen ama iş dalı olan, dükkanı olan olmayan her işin meslek oklu olmalı...
İş dalları mesleki eğitim sistemini hayata geçiremezsek üniversite okumaktan başka çaresi olmayan gençleri birbirleriyle yarıştırmaya devam ederiz. Üniversite odaklı eğitim keşmekeşliğinin sonunda karşımıza problemler büyümüş olarak çıkar. 20 üniversite ülkemiz için yeterliyken, üniversite sayısını 80 e, yada 180 e çıkartırız.
Sonrasında manzara daha da acılaşır. Üniversite mezunu işsizler, devletten iş bekleyen umutsuz ve yılları heba olmuş insanlar..
İşte bizim problemimiz bu.
Herkesi üniversite okumaya mecbur bırakan saçma sapan eğitim sistemi.
Hekes mimar, herkes mühendis, herkes veteriner, herkes eczacı, herkes diş hekimi. 10 eczacılık fakültesi bile fazlayken 40 eczacılık, 5 veteriner fakültesi yeterliyken 50 veteriner fakültesi var. Diğer fakültelerde de durum aynı..Halbuki bu gençleri zamanlıca meslek sahibi yapacak sistemi kurup hayata geçirmiş olsak herkesin hem cebi, hem yüzü güler.
Hem yıllarımızı, hem kucak dolusu paraları harcayıp öğrermen olmak için girdiğiniz eğitim fakültesini bitirip Polis, mühendis olmak için girdiğiniz fakülteyi bitirip Subay, veteriner hekim olmak için girdiğiniz fakülteyi bitirip çağrı merkezinde çalışan olmayız.
Beka meselesinin bir parçasıda bu acı manzaradır. Pkk ve terör örgütleri ile mücadelede harcadığımız bütçenin 10 belkide 100 katını bu saçma ve yanlış sistmi devam ettirmek için harcıyoruz.
Eğitim sistemi ilk okuldan üniversiteye kadar ele alınmalıdır. Bu manzaraya kör, feryatlara sağır kesilen ve birşeyler yapmak için gayret göstermeyenleri toplumun feryadı uyandırabilir.
Çok fazla uzatmadan milli eğitim konferansı düzenlenmeli, yurt içinden ve yurt dışından yerli ve milli düşünceye sahip, milletine aşık, konuya hakim uzmanlar sistemi baştan ayağa değiştirecek köklü kararlar almalı ve kendi fikirleri ile konuyu çözemeyen siyasetçilere sunmalıdır.
Yeni Türkiye'nin kucağında duran bu büyük problem çözülmeden eski tastan da eski hamamdan da Eski Türkiyeden de kurtulamayız.
Mustafa ÇİMEN
27/6/2020
Türkiye eğitim sistemini hala düzeltmedi.
Eğitim konudunda ülke olarak siyasetçisinden akademisyenine kadar oturup düşünmesi gereken kesim mevcut sistemin revizyonunu ve yeni fakülteler açmayı çıkış olarak görüyor.
Orta okuldan sonra meslek okullarını devreye sokamıyoruz. Sanayide ustaların yanında suriyeli çıraklar çalışıyor. Kuaförlerin, berberlerin yanında asistanları yok. Diğer meslek dallarını da düşünün. Aklınıza gelen her meslek dalının okulu olmalı. Tesisatçılık, boyacılık, sıvacılık, ayakkabıcılık, lastikçilik,asansörcülük,klimacılık,kasiyercilik,camcılık, anahtarcılık ve şu an buraya sığdıramayacağım, aklıma gelmeyen ama iş dalı olan, dükkanı olan olmayan her işin meslek oklu olmalı...
İş dalları mesleki eğitim sistemini hayata geçiremezsek üniversite okumaktan başka çaresi olmayan gençleri birbirleriyle yarıştırmaya devam ederiz. Üniversite odaklı eğitim keşmekeşliğinin sonunda karşımıza problemler büyümüş olarak çıkar. 20 üniversite ülkemiz için yeterliyken, üniversite sayısını 80 e, yada 180 e çıkartırız.
Sonrasında manzara daha da acılaşır. Üniversite mezunu işsizler, devletten iş bekleyen umutsuz ve yılları heba olmuş insanlar..
İşte bizim problemimiz bu.
Herkesi üniversite okumaya mecbur bırakan saçma sapan eğitim sistemi.
Hekes mimar, herkes mühendis, herkes veteriner, herkes eczacı, herkes diş hekimi. 10 eczacılık fakültesi bile fazlayken 40 eczacılık, 5 veteriner fakültesi yeterliyken 50 veteriner fakültesi var. Diğer fakültelerde de durum aynı..Halbuki bu gençleri zamanlıca meslek sahibi yapacak sistemi kurup hayata geçirmiş olsak herkesin hem cebi, hem yüzü güler.
Hem yıllarımızı, hem kucak dolusu paraları harcayıp öğrermen olmak için girdiğiniz eğitim fakültesini bitirip Polis, mühendis olmak için girdiğiniz fakülteyi bitirip Subay, veteriner hekim olmak için girdiğiniz fakülteyi bitirip çağrı merkezinde çalışan olmayız.
Beka meselesinin bir parçasıda bu acı manzaradır. Pkk ve terör örgütleri ile mücadelede harcadığımız bütçenin 10 belkide 100 katını bu saçma ve yanlış sistmi devam ettirmek için harcıyoruz.
Eğitim sistemi ilk okuldan üniversiteye kadar ele alınmalıdır. Bu manzaraya kör, feryatlara sağır kesilen ve birşeyler yapmak için gayret göstermeyenleri toplumun feryadı uyandırabilir.
Çok fazla uzatmadan milli eğitim konferansı düzenlenmeli, yurt içinden ve yurt dışından yerli ve milli düşünceye sahip, milletine aşık, konuya hakim uzmanlar sistemi baştan ayağa değiştirecek köklü kararlar almalı ve kendi fikirleri ile konuyu çözemeyen siyasetçilere sunmalıdır.
Yeni Türkiye'nin kucağında duran bu büyük problem çözülmeden eski tastan da eski hamamdan da Eski Türkiyeden de kurtulamayız.
Mustafa ÇİMEN
27/6/2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder