Gaz demişken gazın kıymetini bizim kuşak daha iyi bilir ancak bunu derken 70 lerde 80 lerde karaborsadan tüp bulabilmek için mücadele verenlerin hakkına girmek istemem.
Şimdi market kasalarının yanında satılan çakmaklar var ya, evet bildiğiniz çakmaklardan işte onlardan bahsediyorum. Eskiden onları bulamıyor yada alamıyorduk.Şaka gelmesin çakmak mühim hacetti... İtibarı vardı..
Sene 1990 yada 1991 Kadıburhanettin orta okuluna gittiğim yıllar, zor yıllar, çamurlu yıllar, tozlu yıllar, zorluğu kadar güzelliği olan yıllar. Cebinizdeki çakmağında değeri itibarı var, insanın da...
Okul çıkışı otobüs durakarının oralarda sabit yerleri olan çakmakçılar, ayakkabı boyacıları, yazın turşuculuk kışın salepçilik yapan arabacılar olurdu...
Sadece oralarda mı? Semt pazarlarınıın girişlerinde, kalabalık meydanlarda yada parklarda çakmaklara gaz doldurmak için hazırlanmış tezgahlarda müşterilerini bekleyen çakmakçıları görebilirdiniz.
Çakmakcıya gazı bitip boşalan çakmağı verdiğiniz zaman önce havası alınır sonra çakmak sibobuna uygun yerden bastırılarak çakmağı gazla doldururdu. Çakmak kadar o azıcık gazda çok mühimdi..
Gazı tamam olanların taşı kontrol edilir, küçüldü yada bittiyse ufak bir cımbız mariferiyle hemen taşıda değiştirilirdi.
Bu işi emekliker yada hafta sonları ek gelire ihtiyacı olanlar yapardı.
Her mahallede sabit dğkkanı bulunan ayakkabı tamircilerini söylemezsem olmaz.. Ayakkabılar eskidimi hemen koşup yenisini alanlar elbette bulunurdu bulunmasına. Alamayanlar ayakkabı tamircisine gider patladıysa yanını diktirirdi.Taban mühimdi işcilik ister zaman alırdı, abiden kardeşe geçen ayakkabılarda en çok taban değişirdi. Komple tabanı değişen ayakkabı yeni gibi olurdu...
Ey yüce rabbim, O günler gitsin bir daha gelmesin, fakirliği, rezilliği, yokluğu bu millet çok çekti bir daha çekmesin..
Şimdi çırpınırdı Karadeniz bakıp Türkün fakirliğine
Şimdi Karadenizden Samsuna yanaşırdı bir vapur
Şimdi Karadeniz vardı, kara vardı, deniz vardı, savaştık yurt yaptık. Savaştık gavura vermedik, savaştık çetelerini kovduk, savaştık iliklerini temizledik...
Şimdi vakit bize ulaşan emaneti, yani devleti, yani yurdumuzu daha çok koruma vaktidir. Şimdi vakit: Milleti, milletin başına geçip milletin zenginliğini efendilerine teslim eden köpek ruhlu siyasetçilerden koruma vaktidir. Vakit bu milletten görünüp bu milletten olmayanları tanıma vakidir. Vakit her zaman milletin olduğu gibi zenginliği millete teslim erme vaktidir..ş
Mustafa Çimen
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder