CORONA TUTUNACAK SON DALLARI;
Bir kısım insanlar Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a muhalif. Muhalefeti anlıyorum, saygı duyuyor ve seviyorum. Muhalefet güzel bir şeydir.
Okyanusta seyahat eden bir gemi düşünün. Gemi yoluna devam ederken tüm yolcu ve mürettabatı: gemiyi, geminin canlı cansız yükünü, geminin selahiyetini kaptanla birlikte düşünmek zorundadır. Kaptan da yanlış ya da eksik kararlar alabilir, insandır sonuçta. Gemide: zeki, bilgili, tecrübeli ya da sezgileri daha kuvvetli birileri kaptana eksiğini, gediğini, yanlışını gösterip anlatabilir. Yapmasalar vebali vardır.
Gel gelelim ikinci güruha, kifayetsiz muhterislere, Erdoğan muhalifleri değil Erdoğan'ın düşmanlarına. Bunlar Erdoğan'ın inandığı değerlere düşmanlar, Erdoğan'ın inanığı dine, okuduğu Kuran'a, iman ettiği Peygambere düşmanlar.
Şaşırdıklarım ise bu muhterislerin ipine takılıp onlarla Erdoğan'ı taşlayan Müslüman kardeşlerim.
Erdoğan düşmanları, gemi yoluna devam ederken kaptan Erdoğan'ın Müslüman ahlak, ahkam, gelenek ve inançlarına uygun kararlar vermesine düşmanlar. Örneğin : Erdoğan'ın Suriyeli mültecilere sosyal yardım yapmasını akılları almıyor çünkü onların dininde vermek yok, sürekli almaları lazım.
Erdoğan'ın SİHA, İHA, tank, hastane, kanal, hava alanı, yol, konut, motoru taşıtlar, sulama kanalları, barajlar, hesler, rüzgar tribünleri, nükleer santraller yapmasını istemiyorlar çünkü, Müslümanların başı dik, göğsünü gere gere yürümesinden korktukları kadar başka bir şeyden korkmuyorlar.
Erdoğan düşmanlarının dahil olduğu şer ittifakı hemen hemen 1770 den beri gelen tarihsel süreçte, Türkiye Müslümanlarını yıldırmışlardı. Müslümanlar artık kendilerine güvenlerini kaybetmişlerdi. Bizim başımıza kendilerinin lider olarak tayin erttikleri hokkabazları getiriyorlardı. Hasbel kadar Abdülhamit Han gibiler iktidarı alacak olsa ellerinde tuttukları para, silah, medya, ajanlar ve aklınıza gelen gelmeyen her türlü unsurları kullanarak itibar suikastından, cinayetlere kadar geniş seçeneklere baş vurarak değişik tiplerde darbelerle liderleri yok ediyorlardı. Atatürk gibi isimleri, yanlarına koydukları doktorlarla zehirleyip öldürüyorlardı.
Bu düşman gürüh, Erdoğan'ın yanında duran herkese de doğal olarak düşman. Erdoğanı seven insanların zekaları ile alay ediyorlar. İnandıkları değerleri hor görüp, yaşam tarzlarını aşağılıyorlar. Bu insanlar kendilerinden ve kararlarından kuşku duyarak Erdoğan'ın liderliğini sorgulamalarını arzuluyorlar.
İçerdeki şer ittifakını dışardan yönetenler, ülkemizin tam bağımsız olmasını ve diğer islam ülkelerine örnek teşkil etmesini kabus olarak görüyorlar. Tüm güçleri zenginliklerine, tüm zenginlikleri ise İslam coğrafyasından gelen madenlere, altına ve petrole dayalı.
Müslüman ülkelerin Erdoğan liderliğinde uyanışa geçmesinin vakti geldi. Gözü açılan Müslümanların Prens Selman ile, babası gibi kuklaları devirmesinin vakti geldi. İslam coğrafyası ısındı, kaynama sıcaklığına ulaştı. Dostlarım, eski dünya yok oluyor ve bu ateşi Erdoğan yaktı.
Burada istirhamım Müslümanlara. Akıl gözünü açık tutup gönül gözüyle 17 yılın analizini çocuklarınıza yapın. 2023 bize ya bir yüzyıl rahat nefes almanın kapısı olacak, ya da ayağımıza takılan prangayla lağamın dibinde en az bir yüz yıl daha boğulma zinciri.
Mustafa Çimen
01.04.2020
Bir kısım insanlar Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a muhalif. Muhalefeti anlıyorum, saygı duyuyor ve seviyorum. Muhalefet güzel bir şeydir.
Okyanusta seyahat eden bir gemi düşünün. Gemi yoluna devam ederken tüm yolcu ve mürettabatı: gemiyi, geminin canlı cansız yükünü, geminin selahiyetini kaptanla birlikte düşünmek zorundadır. Kaptan da yanlış ya da eksik kararlar alabilir, insandır sonuçta. Gemide: zeki, bilgili, tecrübeli ya da sezgileri daha kuvvetli birileri kaptana eksiğini, gediğini, yanlışını gösterip anlatabilir. Yapmasalar vebali vardır.
Gel gelelim ikinci güruha, kifayetsiz muhterislere, Erdoğan muhalifleri değil Erdoğan'ın düşmanlarına. Bunlar Erdoğan'ın inandığı değerlere düşmanlar, Erdoğan'ın inanığı dine, okuduğu Kuran'a, iman ettiği Peygambere düşmanlar.
Şaşırdıklarım ise bu muhterislerin ipine takılıp onlarla Erdoğan'ı taşlayan Müslüman kardeşlerim.
Erdoğan düşmanları, gemi yoluna devam ederken kaptan Erdoğan'ın Müslüman ahlak, ahkam, gelenek ve inançlarına uygun kararlar vermesine düşmanlar. Örneğin : Erdoğan'ın Suriyeli mültecilere sosyal yardım yapmasını akılları almıyor çünkü onların dininde vermek yok, sürekli almaları lazım.
Erdoğan'ın SİHA, İHA, tank, hastane, kanal, hava alanı, yol, konut, motoru taşıtlar, sulama kanalları, barajlar, hesler, rüzgar tribünleri, nükleer santraller yapmasını istemiyorlar çünkü, Müslümanların başı dik, göğsünü gere gere yürümesinden korktukları kadar başka bir şeyden korkmuyorlar.
Erdoğan düşmanlarının dahil olduğu şer ittifakı hemen hemen 1770 den beri gelen tarihsel süreçte, Türkiye Müslümanlarını yıldırmışlardı. Müslümanlar artık kendilerine güvenlerini kaybetmişlerdi. Bizim başımıza kendilerinin lider olarak tayin erttikleri hokkabazları getiriyorlardı. Hasbel kadar Abdülhamit Han gibiler iktidarı alacak olsa ellerinde tuttukları para, silah, medya, ajanlar ve aklınıza gelen gelmeyen her türlü unsurları kullanarak itibar suikastından, cinayetlere kadar geniş seçeneklere baş vurarak değişik tiplerde darbelerle liderleri yok ediyorlardı. Atatürk gibi isimleri, yanlarına koydukları doktorlarla zehirleyip öldürüyorlardı.
Bu düşman gürüh, Erdoğan'ın yanında duran herkese de doğal olarak düşman. Erdoğanı seven insanların zekaları ile alay ediyorlar. İnandıkları değerleri hor görüp, yaşam tarzlarını aşağılıyorlar. Bu insanlar kendilerinden ve kararlarından kuşku duyarak Erdoğan'ın liderliğini sorgulamalarını arzuluyorlar.
İçerdeki şer ittifakını dışardan yönetenler, ülkemizin tam bağımsız olmasını ve diğer islam ülkelerine örnek teşkil etmesini kabus olarak görüyorlar. Tüm güçleri zenginliklerine, tüm zenginlikleri ise İslam coğrafyasından gelen madenlere, altına ve petrole dayalı.
Müslüman ülkelerin Erdoğan liderliğinde uyanışa geçmesinin vakti geldi. Gözü açılan Müslümanların Prens Selman ile, babası gibi kuklaları devirmesinin vakti geldi. İslam coğrafyası ısındı, kaynama sıcaklığına ulaştı. Dostlarım, eski dünya yok oluyor ve bu ateşi Erdoğan yaktı.
Burada istirhamım Müslümanlara. Akıl gözünü açık tutup gönül gözüyle 17 yılın analizini çocuklarınıza yapın. 2023 bize ya bir yüzyıl rahat nefes almanın kapısı olacak, ya da ayağımıza takılan prangayla lağamın dibinde en az bir yüz yıl daha boğulma zinciri.
Mustafa Çimen
01.04.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder