Veteriner hekimlik bilgi ve tecrübe ile yapılan bir
meslektir. Her veteriner hekimin birinci görevide mesleğin onurunu saygınlığını
doğrular çerçevesinde korumak ve ülke hayvancılığını ileriye taşımaktır. Bunun
yanında veteriner hekimlik mesleği; özveri, gayret, öngörü, güler yüz, sevgi, saygı,
dayanışma da ister.
Kamuda veya serbest hekim olarak çalışan meslektaşlarımın
yaptığı fedakârlığı, gösterdiği hoşgörüyü diğer mesleklerden hiç kimsenin
mesleği adına gösterdiğini de düşünüyorum.
Veteriner hekimler hayvanları seven insanlardır ve bu
hoşgörü ve fedakârlıkları aptallıklarından ya da uyanık geçinen vatandaş
davranışlarına aldandıklarından değil, hayvan sevgisinin gözlerini kör etmesinden
ve aşırı iyi niyetlerinden kaynaklanır.
Bu sene, Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanı aşılama
ücretlerinin artık üreticilerden alınmayacağını söyleyince kamu cephesinde çalkantılar
oldu, tartışmalar çıktı.
Kamuda çalışan, samimi görüştüğüm pek çok arkadaşım,
kardeşim, dostum bunu saygı ile karşıladı, doğrusunun bu olduğunu, aşılama
ücreti yüzünden çıkan karmaşa ve tartışmaların son bulmasının dairelere huzur
getireceğini söyledi. Bir kısım meslektaşlarımız da buna itiraz etti.
İtiraz edenler ‘’ Mesleğimiz
itibarsızlaştırılıyor !‘’ dediler. ‘’Veteriner
hekimlik mesleği 1 kuruşluk meslek haline getirdi ’’ dediler.
Biz bu söylemlerin yanlışlığını, suyun akıp yatağını
bulacağını tartışırken, daha büyük bir
söz Konsey başkanı sayın Talat Gözet beyefendiden geldi. Sayın Gözet olayı bir ileri
merhaleye taşıyıp ‘’Mart ayına kadar bu olay çözülmez ise 2018 de salgın
hastalıkların önüne geçemeyiz ‘’ tarzında bir söylemle gündeme geldi.
Bu bir tehdit mi? Tehdit maksatlı söylediğini ve ülkemiz
hayvancılığını sekteye uğratmakla kimsenin kimseyi tehdit edemeyeceğini, tehdit
edenlerin ya da buna girişenlerin bedelini ödeyeceğini bilecek kadar tecrübeli
biri olan sayın başkanımız bunu başka mahiyette söylemiştir diye düşünüyorum.
Ancak; kamuoyunda bu açıklaması çok ağır tepkilerle
karşılanacaktır. ‘’Bırakın bir konsey başkanını her kim olursa olsun kimse bu
milleti tehtit edemez’’ tarzında açıklamalar olabileceğini düşünüyorum.
Kamuda çalışan veteriner hekimleri kast ederek ‘’ Artık
veteriner hekimler bir fedakârlık göstermeyecek çünkü meslek 1 kuruşluk meslek
haline getirildi’’ diyor.
Kendisi konsey başkanı olarak ve veteriner hekimlik
mesleğini en üst perdeden temsil eden biri olarak bunu nasıl der aklım almıyor.
Bu serzenişlerimizi duyanlar ‘’Şimdi mesleğimiz
1 kuruşluk meslek haline getirildi diye şikayetleniyorsunuz, o zaman dün 75
kuruşluk meslektiniz ‘’ deseler ne cavap
verilecek ? 75 kuruşluk meslekken
sesiniz çıkmıyor, 1 kuruş olunca, meslek
1 kuruşluk meslek oldu diyorsunuz. Benim mesleğim ne 1 kuruşluk meslektir ne de
75 kuruşluk meslektir bu söyleminiz bizleri yaralamış, meslek itibarını kamuoyu
nezdinde zedelemiştir.
Sayın Talat Gözet'in kamuda görevli hekimler bir fedakarlık göstermeyecek sözleri de kamuda çalışanları zan altında bırakıyor ve ‘’ Kamuda çalışanlara aşı emek ücreti en az 75 kuruştan tekrar bir şekilde ödenmezse onlarda görevlerini yerine getirmez, eksik getirirler, yanlış getirirler, geç getirirler sonunda da salgın hastalıklarla yüz yüze kalırız ‘’ manasını akla getiriyor.
Devlet bu arkadaşlarımıza kamu
görevlerini yerine getirmeleri için zaten bir ücret ödüyor. Kimse devlete
bedavaya çalışmıyor. Maaşını beğenmeyenlerin istifa etmelerini engelleyen her
hangi bir yasa, kanun, yönetmelik kendilerinden alınmış bir taahhütte yok.
Afrinde savaşan askerlerimiz ''Biz maaş alıyoruz ama attığımız kurşun başına da 75 kuruş isteriz, yoksa fedakarlık göstermeyiz, teröristlerle baş başa kalırsınız, 2018 de terör hareketleri salgın şekilde yayılır'' dese ne düşünürdünüz?
Kamu ; denetim, düzenleme, planlama, sayım, tespit görevlerini
yerine getirsin. Kamu kendi öz görevine dönsün. Her şey daha güzel olacak, her
iş kendi rayına girecek. Kamunun ne işi var aşı ile? 11-12 bin veteriner hekim
sahada aktif çalışıyor, serbest çalışan klinisyen arkadaşlarımız bu işi hakkıyla
ve layıkıyla yerine getireceklerinden eminim. Serbes klinikler bu işi üstlenirlerse işsiz meslektaşlarımız içinde istihtam oluşur, devlet kdv, gelir vergisi alır. Taş yerinde ağır olduğu gibi her işinde yakışanı güzel ve yerindedir.
Meslek içi kamu-serbest çatışması ve tartışması yaratmak
gibi bir niyetim yok. Ancak kamu cephesinden bu işi serbest olarak yaptıklarında
daha çok kazanacaklarını düşünen arkadaşlarımızı da sahaya bekleriz. Kamu
da çalışmanın da kendine göre zorlukları var, serbest çalışmanında. İki zorluktan hangisine
katlanmaya razı iseniz buyurun onu tercih edin.
Gel gelelim şap konusunda söylediklerine. Sayın Talat Gözet beyfendi ‘’Şap konusunda tedbir alınmazsa
üretimde düşüşler olacağını söylüyor ‘’, kastının aşı kampanyaları olduğunu
düşünüyorum .
20 yıla yakın süredir sahada aktif olarak çalışan biri
olarak gözlemlediğim şudur. Ne zaman şapaşısı kampanyası oldu ise, peşinden 10-15
gün sonra Türkiye çapında şap salgını başlamıştır. Şap hastalığı aylar boyunca pey der pey bulaşma yoluyla
da devam etmiştir. Tam şap salgınları bitmişken yeni bir kampanya başlatılmış ve
yeniden sönen hastalık canlanmıştır. Bu
bir tesadüf mü? bu benim kuşkularım mı? yada sadece bu bana mı böyle geliyor? Sizler
de kendi gözlemlerinizi ve hafızalarınızı yoklayarak benim iddiamın doğruluğuna
karar verin.
Bu olayda kamu veteriner hekimlerinden kaynaklı bir hata
olmadığını bilerek yazıyorum.
Ancak şap aşılarının sıkıntısını kimse konuşmuyor, şap enstitüsünün yapısını ve yeniden
düzenlenmesini kimse konuşmuyor ve şap enstitüsünde yada soğuk zincirde bilinçli
olarak meydana getirilen bir kastın olabileceğini kimse konuşmuyor, düşünüyor. Benden başka hiç kimse Fetö gibi Türkiye
düşmanlarının şap enstitüsünde faaliyet göstermekte olabileceklerini ve bu
salgınların kasıtlı olarak çıkarıldığını akıllarına getirmiyor mu ?
Arkadaşlar bu konuya bir an evvel el atılmalı, gündemimiz bu
olmalıdır.
Talat Gözet başkadan eski sitemi, gelenekler çerçevesinde dediği
ama bu geleneklerden vatandaşın bir türlü memnun kalmadığı günleri özlememesini
ve mesleğimizin itibarını korumasını bekliyorum.
Ayrıca sayın Gözet'in aile hekimleri
konusunda bilgi edinmesini, onların aldıkları maaşları ile sağlık ocağı kirası
ödediklerini, personel maaşı ödediklerini , medikal malzeme ve test kitlerini
kendi ceplerinden aldıkları, maaşlardan
karşıladıklarını, hatta sağlık ocağı ısınma ve temizlik giderlerini de kendi aldıkları parayla karşıladıklarını bilmesini ve veteriner hekimlerin problemlerini
tartışırken bizi başka bir meslek gurubu ile karşı karşıya getirmemesini de belirtmeden geçemeyeceğim.Günlük 80-100 hasta muayene eden aile hekimleri maaşları yanında baktığımız her hasta için 1 lira isteriz demeyi bilmiylar mı ?
Vel hasılı kelam ;
2018 hayvan hastalıkları açısından kesinlikle salgın hastalıklar yılı olmayacaktır, kamu ve özel veteriner hekimler üstlerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirecektir.
Kalın sağlıcakla diye bitirilir ya yazılar sağlıcak yetmez ;
veteriner hekimler olarak ülke
hayvancılığını geliştirmek, zenginleştirmek, ileriye taşımak, Avrupa ve
dünyayla yarışacak seviye getirmek için mücadele etmekte kalın diyorum.
Daha güzel,itibarlı ve bize yakışan günler için Savaşa devam, daha zengin bir Türkiye için mücadeleye devam.
Mustafa ÇİMEN
VETERİNER HEKİM
KAYSERİ